Bugün buradaki ilk hafta sonum. Sabah geç uyanmanın, daha doğrusu istediğin saatte uyanmanın tadı bir başka. Saat on sularında kalkış ve sabah duşu. Devamında subay gazinosu Çağlayanda açık büfe kahvaltı. Açık büfe dediysem öyle her şey sınırsız değil. Aldığın miktarı ödüyorsun. Aslında sistem gayet güzel. Yemek israfını önlüyor. Kahvaltımızı zeytin ağaçlarının altında yapıyoruz. Ve yanına da güzel bir çay. Bugün bomboşuz. Devrem ile merkeze gitmeye karar veriyoruz. Yolda bir spor salonu görüyoruz. Aylık beş yüz tl. Yüksek ihtimalle ilerleyen sayfalarda üye oluşumuzdan bahsedeceğim. Sonrasında yol üzeri bir Galeriye uğrayıp araç bakıyoruz. Ve yaklaşık yarım saatlik yürüyüşün ardından sonunda Erülkü marketteyiz. Mardo isimli yerde ekmek kadayıfı yiyoruz ve gayet başarılı. Şerbet oranı tam kıvamında. Devamında Dereboyu’nu gezme kararı alıyoruz. Dereboyu ismini duyar duymaz kafamda Barış Manço’dan Dereboyu şarkısı çalıyor. Otobüslerin saatte bir yolun karşısındaki göbeğin oradan geçtiğini tarif etmeleri üzerine oraya yürüyoruz. Otobüs geliyor. Fiyatlar çok pahalı. Tek gidiş altmış lira. Son durağa geliyoruz. Şoför bizi biraz daha ileride bırakıyor. Oradan Avenue diye bir AVM’nin üst katında olan sinemaya gidiyoruz. Nefes ikiye bilet alıyoruz ama filmin onuncu dakikasında senaryoyu beğenmediğim için çıkıp Willy Wonka’ya giriyorum. Sinema çıkışı kahve içelim diyoruz ve Kahve Dünyası’nda oturuyoruz. Cappuccino sipariş ediyorum. Türkiye’deki ile aynı. İki ülkede de kahveleri çok kötü. Sonrasında biraz yürüyoruz. Raw isimli bir bar’a geçiyoruz. Yol derenin kenarından geçiyor ve geceleri ışıklandırmaları ile çok güzel göz şöleni çektiriyor adeta. Oturup yemek yiyor, içiyoruz. Mekanın müzikleri hep şarkı listemizden çalıyor. Aracımız olsa daha çok otururduk. Lakin araçsızlıktan ötürü erken kalkıyoruz. Biraz yürüdükten sonra şansa otobüs geçiyor. Direkt, ikametgâhımıza götürmese de yakınına kadar getiriyor. Otobüs ücreti otuz dört lira. Otobüsten inince gecenin karanlığında bir-iki otostop deniyoruz lakin duran olmuyor. Olmaz da tabii. Ben de olsam ben de durmam. Devamında taksi geçiyor, el yapıyor ve durduruyoruz. Sekiz dakikalık altı kilometrelik yola üç yüz lira para ödüyoruz. Nizamiyeye yakın iniyor, devamında odamıza geçiyoruz.
Kod Adı Kurt Adam