Le Mepris Film İncelemesi

Le Mepris Film İncelemesi

Martin Scorsese’nin en sevdiği Godard filmi olan ve film yapım süreçleriyle ilgili öne çıkan anlatılardan biri olan Nefret, bir senaryo yazarı Paul ünlü yönetmen Fritz Lang’ın Odysseia uyarlamasının senaryo revizyonları için bir Amerikalı yapımcı tarafından görevlendirilir.

Film sürecinde Paul’e, eşi Camille de eşlik eder fakat süreç içinde Camille, Paul’e aşk beslemeyi bırakır. Yerine, filmin özgün anlamını yansıtacak şekilde Paul’ü küçümser ve aralarındaki mesafe artar. 

Jean-Luc Godard Saved My Life - ArtReview

Yapım sürecindeki tıkanıklığı, farklı kültürlerin ve ilişkilerin çatışmasını gerek felsefi gerek edebi göndermelerle de veren Godard, görüntü yönetmeni Raoul Coutard’ın sinemaskop sinematografisinden dr faydalanarak mekanın, denizin, bir yarımadada konuşlanmış Casa Malaparte’nin bitmeyen merdivenli yapısını da akıllıca kullanıyor. 

Aynı zamanda Alberto Moravia’nın Küçümseme adlı romanından uyarlanmış olan Nefret, kişinin hayattaki kararlarının başkaları tarafından müdahaleye ne denli açık olduğunu göstermekle birlikte sevginin oldukça kırılgan, yerini yabancılaşmaya, küçümsemeye kolaylıkla bırakabileceğini de gösteriyor.

Peki, bu filmde Godard’ı Godard yapan başka özellikler nedir dersiniz? Seri görüntülerin geçişler için kullanılması, klasik jenerik anlayışı yerine jeneriğin seslendirilerek verilmesi, ta Godard’ın sinema kariyerinin en başından 2018’deki İmgeler ve Sözcükler filmine değin sinemaya dair ontolojik sorgulamalara yer verilmesi ve tabii ki Fransız Yeni Dalgası’nın mühür özelliklerinden biri olan yönetmenlerin özyaşam öykülerinin yansımaları olarak Anna Karina - Godard ilişkisinin Paul - Camille’e yansımaları yahut bu filmin ortak yapımcılarından biri olan Amerikalı yapımcı Joseph Levine’in film sürecine fazla müdahil olmasıyla filmdeki Amerikalı yapımcı Jeremiah Pokosch ile benzerliği. 

Nihayetinde Nefret, sinemaya, sevgiye, yabancılaşmaya dair katmanlı ve çeşitli okumalara olanak sağlayan bir Godard filmi!

Yüksel Enes Altınok

 

Yüksel Enes Altınok kimdir?

Yüksel Enes Altınok, 2 Ocak 1997 tarihinde Ankara’da dünyaya gelmiştir. Çocukluk ve ergenlik yıllarını Berlin ve Bursa’da geçiren yazarın, 2011 yılında izlediği Martin Scorsese yapımı Taksi Şoförü filmiyle sinemaya tutkusu başlamış ve 2015-2019 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde okumasını sağlamıştır. Öğrencilik yıllarında arkadaşlarıyla Preminger Kalem Dairesi adlı sanat blogu açan Altınok, serbest yazarlık yapmakla birlikte 2022 yılından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

 

Bloga dön