Metaforlar Mesela

Metaforlar Mesela

Neler istemiyor ki insan hayatta
Düz aynalar istiyorum ben mesela;
Hiç bakamadığım
...
Çapraz duygu gereksinimlerinden arınmış,
Hiç kendimi bulamadığım
Aynalara bakmak istiyorum.
Çınar gözlerinde hüzünleri savurmadan
Senden öte,
Yalnız düz yansımalara karşı koyamayan aynalar
...

Gidebilmeyi,
Dönebilme ihtimalinin bana çoktan yüz çevirmiş
Olduğu bir sokak kıvrımında istiyorum
mesela;
Galata’nın ışıkları vursun gözlerine,
Tüm renk siluetlerini kıvılcımından okuyayım,
Ateş böcekleri sarsın etrafımızı olmaz mı mesela;
Büyüleneyim.
Sultanahmet içimde bir kez daha erisin
İçimde gençliğim...
Karaköy’
de demir almış yolcu gemilerine eriyen gençliğim yok muydu benim? Bir gün belki binip okyanuslar geçeceğim,
Ruhumu arındırmak için yalnızlıklar şöleninde.
Söylemiştim hatırladın mı?
Papatyalar takacağım saçlarıma
,
Saçlarım, okyanuslar aşırı savrulacak

Metaforu olmasın mı papatyalar masumluğun mesela? Belkide yitirdiğimi sandığım bir masumluğa
Özlem gidereceğim kendi içimde
Belli ki papatyalarla uçuşan saç tellerim

Ve yanıma alacağım bir ton şiirle, gün batımında okunmak üzere..

kimsenin bilmediği sahillerden birine bir iskemle çekip
seninle bir şarap kadehinde güneşi batırmayı düşleyeceğim mesela,,, gülerken yüzünün çizgilerini...
kocaman açılan gözlerindeki çocuğa okuyacağım ben o şiirleri.
Ve ruhumu teslim etmekte direndiğim
o centilmene.

Ve kederleri bırakacağım ayrı ayrı liman köylerine. Ayrı ayrı okunmayı seçtiğim rüyalardan uyanacağım, Öylece uykularımdan.
Sonra rüyalara da metaforlar yükleyeceğim mesela; Seni anımsayacağım...

Belkide en çok bu yüzden istiyorum. Mesela gidebilmeyi;
Yenilgiyi hapseden bir nefesle istiyorum...
Kokunu taşıyayım istiyorum,

Ama istiyorum...
Üstelik kıvılcım gözlerinde hüzünleri savurmadan, Taze çiçeklenen baharda
Başka limanla
rda seni bekleyeyim mesela;
Sonra beklemeye de başka başka metaforlar,

Şahane hüzünler,
Akışta yenilmeler, maceraya sürüklenmeler... Kalbime yüklediğim bir ton sebepler, niçinler, Üstüne üstelik terapiler
mesela;

Ama ne var biliyor musun?
Geri dönebilmenin de mümkün olduğu sular olmalı bilmiyorsun. Sonra zamanlar da,
Ama bende bunu bilmiyorum...
Sularsa
hiç hazır olmadığım bir zamanda soğudular...
Ve sen mesela;
Yağmurlar yağdırdın içime, seller akıttın
Ağustosun sıcağında dondum kaldım...

Mesela kaçıştı kendime itiraftan; yazmaktan kaçmalarım, Hangi metaforda anlam bulur ki kaçışlarım...

‘’PAPATYA KOKAN SAÇLARINA ASTIM KENDİMİ.

ATEŞ BÖCEKLERİYLE BİN YIL SALLANDIM DURDUM, AMA ÖLMEDİM...
NEDEN ÖLMEDİM!’’

 

Şengül Demir Altındağ

 

Bloga dön